Örneğin su, bahsettiğiniz duruma bir istisna oluşturuyor ve donarken hacmi, küçülmek yerine artıyor. Bu, su moleküllerinin geometrisinin ve aralarındaki etkileşimi sağlayan kuvvetlerin özgün şekli ve büyüklüğünden kaynaklanıyor.
Bir su molekülünün, aralarında 104,5°’lik açı bulunan O-H bağları bulunuyor. Bilindiği gibi, sudaki hidrojenler ayrıca, komşu su moleküllerinin oksijenleriyle ‘hidrojen bağları’ oluşturur. Su buz haline geçerken, görülen, ‘açık altıgen’ bir kafes şeklinde kristtalleşiyor. Komşu moleküllerden birindeki H ile, diğerindeki O arasında, oldukça güçlü hidrojen bağları oluşuyor ve bu durum, denge halindeki O-H bağı uzunluğunun, serbest bir moleküldekinden daha büyük olmasıyla sonuçlanıyor. Dolayısıyla, buzun yapısındaki altıgen molekül dizilimi içerisinde, su fazındaki moleküller arasında bulunandan daha fazla boşluk var. Bu yüzden, buzun 0°C’deki mol hacmi, suyunkinden %10 daha fazla. Bu yapı, buzun erimesinden sonra dahi tümüyle kaybolmuyor ve suyun mol hacmi, 4°C civarında en küçük değerine ulaşıyor. Bu sayededir ki, su üstten donmaya başlar ve buzdağları, kütlenin yaklaşık %8’i dışarıdak kalacak şekilde, suyun üzerinde yüzerler. Gerçi sözkonusu altıgen kristal yapı, buzun birincil şeklini oluşturmakta olup, 273 K’den 73 K’e kadar geçerli. Ayrıca, 73 K’in altında, buzun şimdiye kadar belirlenmiş 13 farklı kristal şekli daha var. Aynı davranışı gösteren başka maddeler de mevcut. Antimon, bizmut, galyum, germanyum, asetik asit (CH3COOH) ve silikon da keza, donarken genleşir ve katıları sıvılarının üzerinde yüzerler.
Eğer böyle olmasaydı yani Su buz haline gelirken hacmi artmasaydı yada buz haline dönerken hacmi artmasaydı;
Bir su molekülünün, aralarında 104,5°’lik açı bulunan O-H bağları bulunuyor. Bilindiği gibi, sudaki hidrojenler ayrıca, komşu su moleküllerinin oksijenleriyle ‘hidrojen bağları’ oluşturur. Su buz haline geçerken, görülen, ‘açık altıgen’ bir kafes şeklinde kristtalleşiyor. Komşu moleküllerden birindeki H ile, diğerindeki O arasında, oldukça güçlü hidrojen bağları oluşuyor ve bu durum, denge halindeki O-H bağı uzunluğunun, serbest bir moleküldekinden daha büyük olmasıyla sonuçlanıyor. Dolayısıyla, buzun yapısındaki altıgen molekül dizilimi içerisinde, su fazındaki moleküller arasında bulunandan daha fazla boşluk var. Bu yüzden, buzun 0°C’deki mol hacmi, suyunkinden %10 daha fazla. Bu yapı, buzun erimesinden sonra dahi tümüyle kaybolmuyor ve suyun mol hacmi, 4°C civarında en küçük değerine ulaşıyor. Bu sayededir ki, su üstten donmaya başlar ve buzdağları, kütlenin yaklaşık %8’i dışarıdak kalacak şekilde, suyun üzerinde yüzerler. Gerçi sözkonusu altıgen kristal yapı, buzun birincil şeklini oluşturmakta olup, 273 K’den 73 K’e kadar geçerli. Ayrıca, 73 K’in altında, buzun şimdiye kadar belirlenmiş 13 farklı kristal şekli daha var. Aynı davranışı gösteren başka maddeler de mevcut. Antimon, bizmut, galyum, germanyum, asetik asit (CH3COOH) ve silikon da keza, donarken genleşir ve katıları sıvılarının üzerinde yüzerler.
Eğer böyle olmasaydı yani Su buz haline gelirken hacmi artmasaydı yada buz haline dönerken hacmi artmasaydı;
çok tşk.yardımcı oldu ödeve
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilİyyyyyyyyyyyyyyy 6.sınıf için
YanıtlaSilÇok ağır